Üniversitede Kaç Öğrenci Var? Sosyolojik Bir Bakış Üniversite, bir öğrencinin hayatındaki önemli dönüm noktalarından biridir. Birçok gencin toplumla tanıştığı, fikirlerini özgürce ifade etmeye başladığı, ideallerini ve kariyer hedeflerini şekillendirdiği yer olarak kabul edilir. Ancak üniversite sadece bir eğitim kurumu değildir; aynı zamanda toplumsal yapıların, normların, kültürel pratiklerin ve güç ilişkilerinin şekillendiği, bireylerin birbirleriyle etkileşimde bulunduğu bir alan da olabilir. “Üniversitede kaç öğrenci var?” sorusu, sadece bir istatistiksel veri olmanın ötesinde, toplumsal yapıları ve bireylerin bu yapılarla olan ilişkilerini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu yazı, üniversiteyi yalnızca bir eğitim kurumu olarak değil, aynı zamanda sosyolojik bir laboratuvar olarak ele alacak ve bu…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Çocukların Kafası Neden Büyük Olur? Psikolojik Bir Analiz İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, bazen en basit sorular bile bizi derin düşüncelere sevk eder. “Çocukların kafası neden büyük olur?” gibi bir soru, ilk bakışta oldukça basit görünse de, aslında gelişimsel psikolojinin, bilişsel süreçlerin ve sosyal etkileşimlerin bir birleşimi olarak karşımıza çıkar. Çocukların başlarının büyük olması, sadece fiziksel bir özellik değil, aynı zamanda onların zihinsel ve duygusal gelişim süreçlerine dair önemli ipuçları taşır. Bu yazıda, çocukların kafalarının büyük olmasının arkasındaki psikolojik sebepleri keşfedecek, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji çerçevesinde bu durumu anlamaya çalışacağız. Hadi gelin, çocukların başlarının büyümesinin, sadece genetik…
Yorum BırakYerden Gökyüzü Kaç Metre? Antropolojik Bir Perspektif Bazen bir soru, derinlemesine düşünmeye ve farkındalığımızı genişletmeye yol açar. “Yerden gökyüzü kaç metre?” gibi basit bir soru, bir yanda fiziksel bir ölçümün nesnelliğini sunarken, diğer yanda da her kültürün dünyayı ve evreni nasıl algıladığına dair çok daha zengin bir anlatı sunar. Bunu bir bilimsel sorudan çok, insanın kültürel deneyimlerinin yansıması olarak ele almak, bize gökyüzünü, dünyayı, insanın kimliğini ve toplumları nasıl inşa ettiğini anlama fırsatı verir. İşte bu yazıda, “yerden gökyüzü kaç metre?” sorusunu antropolojik bir bakış açısıyla ele alacağız. Bu sorunun ardında yatan anlamları, ritüelleri, sembolleri, akrabalık yapılarını, ekonomik sistemleri ve…
Yorum BırakSabrı Cemil Ne Demek Din? Sabrı Cemil… Çocukken bu ifadeyi çok duydum, özellikle de annemle babam arasında. Mesela, bir şey beklerken ya da bir sıkıntıdayken, annem hep “Sabret, sabrı Cemil göster, sonunda her şey yoluna girer” derdi. O zamanlar anlamazdım tabii, “Sabrı Cemil ne demek, niye Cemil?” diye kafam karışırdı. Şimdi ise, hem bu kelimenin anlamını daha iyi anlıyorum hem de zamanla hayatımda bu sabrın bana ne kadar fayda sağladığını fark ediyorum. Özellikle ekonomik hayatta, verilerle uğraşırken ve iş dünyasında yaşadığım zorluklar, sabrın ne kadar değerli olduğunu bana öğretti. Ama biraz daha açalım: Sabrı Cemil ne demek, din açısından bu…
Yorum BırakVanish Kosla İsrail Malı Mı? Toplumsal Yapılar ve Kültürel Pratikler Üzerinden Bir Bakış Toplumsal Yapıların İç İçe Geçmişi: Sorular, İhtiyaçlar ve Kimlikler Bir araştırmacı olarak, sürekli olarak toplumsal yapılar, kültürel normlar ve insanların bireysel kimliklerini nasıl oluşturdukları üzerine düşünürüm. Toplumun farklı katmanlarında, her bir birey kendi kimliğini, kültürünü ve değerlerini, içinde bulunduğu toplumsal yapılarla ilişki kurarak oluşturur. Bu noktada bazen en basit sorular bile, derin toplumsal yapılarla etkileşime girer. Mesela: “Vanish Kosla İsrail malı mı?” Bu basit soruya baktığınızda, tüketici alışkanlıkları, kültürel değerler, ticaretin küresel doğası ve hatta kimlik siyaseti gibi pek çok farklı unsuru görmeniz mümkün. Bu yazıda, markalar…
Yorum BırakPsikolojik Bir Mercekten: Türkiye Kaçıncı Büyük Ekonomi? Benimle birlikte bir an durup düşünün: “Bir ülkenin ekonomi büyüklüğü ne ifade eder?” Bu sorunun cevabı sadece rakamlardan ibaret değil. İnsanların kendi ekonomik gerçekliklerini nasıl algıladıkları, bu bilgiyi duyduktan sonra ne hissettikleri ve sosyal çevreleriyle nasıl paylaştıkları da derinden psikolojik süreçleri tetikler. Türkiye’nin dünyadaki konumu – “kaçıncı büyük ekonomi?” olduğu bilgisi – bu yüzden sadece ekonomik bir veri değil; bireylerin kendilik algılarını, duygusal zekâ süreçlerini ve sosyal etkileşim biçimlerini harekete geçiren psikodinamik bir ayna gibidir. Aşağıda bu konuya bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden bakacağız. Her bölümde güncel araştırma sonuçlarını, meta-analizleri ve vaka…
Yorum BırakTeslim Olunan: Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Edebiyat, kelimelerin ve imgelerin gücüyle, insan ruhunun derinliklerine inerek yaşamın anlamını çözümlemeye çalışır. Her bir cümle, her bir sözcük, adeta bir kapı aralar; okuru, farklı dünyalara, bilinçaltına, yaşanmışlıkların yankılarına götürür. Edebiyatın büyüsü, bir insanın düşünce dünyasında, ruhunda ve bedensel hallerinde bıraktığı izlerde yatar. “Teslim olunan” kavramı da bu güçle iç içe geçmiş bir temadır; zira teslimiyet, bir karakterin ya da bir bireyin kendisini tamamen bir başka güce, bir olguya ya da bir süreçle baş başa bırakması anlamına gelir. Ama bu teslimiyet, sadece bir sonucu değil, aynı zamanda bir dönüşümün, bir evrimin de izlerini taşır. Kelimenin…
Yorum BırakTaş Küre Hangi Katmandır? Pedagojik Bir Bakış Eğitim, sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin düşünme biçimlerini dönüştürür. Bu dönüşüm, her bir öğrencinin kendi potansiyelini keşfetmesine, dünyayı farklı bir gözle görmesine olanak tanır. Günümüz eğitim dünyasında, öğrenmenin sadece bilgi edinme değil, bireyi şekillendirme süreci olduğunu anlıyoruz. Bu bakış açısıyla, eğitimde kullanılan yöntemlerin ve araçların gücü tartışılmaz. Taş küre gibi bilimsel bir soruya bakarken, öğrenmenin pedagojik yönünü anlamak, hem öğrenciler hem de öğretmenler için oldukça önemlidir. Taş küre, dünya yüzeyinin katmanları hakkında temel bir soru olabilir. Ancak bu soruyu pedagojik açıdan ele almak, öğrenme sürecinin derinliklerine inmeyi gerektirir. Bu yazıda, “taş…
Yorum BırakRomantik Sarılma Nasıl Olur? Bir insanın bir başka insana sarılması, her zaman basit bir fiziksel temasın ötesine geçer. Sarılmalar, sevgi, rahatlama, aidiyet ve bazen de sadece bir anın paylaşılması için güçlü bir araçtır. Ama romantik bir sarılma? Bu özel sarılmanın ne olduğunu, nasıl olduğunu, ne anlama geldiğini hiç düşündünüz mü? Birçok kişi, romantik bir sarılmanın fiziksel bir hareketten çok daha derin bir anlam taşıdığına inanır. Peki, bu sarılma gerçekten nasıl olur? Bazen bir bakış, bazen de bir gülüş, duygularımızı başkalarına aktarmanın en güzel yollarından biridir. Ancak, bir sarılma? O, belki de kelimelere dökemediğimiz duyguları bedenin diliyle aktarma biçimidir. Romantik bir…
Yorum BırakGüvensiz Kaçıngan Bağlanma: Bir Felsefi İnceleme İnsanın dünyaya gelmesiyle birlikte başladığı ilk ilişkileri, hayat boyu sürecek olan bir serüvenin ilk adımlarıdır. Bu ilişkiler, bir anlamda bireyin kendisini nasıl algılayacağı ve diğer insanlarla nasıl bir bağ kuracağı konusunda belirleyici olur. Fakat her insan bu bağları kurarken kendisini güvenli ya da güvensiz hissedebilir. Güvensiz kaçıngan bağlanma, bu güven eksikliği içinde şekillenen bir davranış biçimi olarak karşımıza çıkar. İnsan, belki de en temel içsel sorusuna dönerek, “Beni sevecekler mi?” sorusunu yaşam boyu yanıtlamak zorundadır. Peki, bu kaygı bir insanı nasıl şekillendirir, bu kaygı bir düşünür için ne anlama gelir? Bu yazıda, güvensiz kaçıngan…
Yorum Bırak