Asker Boyu En Fazla Kaç Olmalı? – Etik, Epistemoloji ve Ontolojinin Işığında Bir İnceleme Giriş: İnsan Olmanın Sınırları Bir gün, bir grup filozof bir kafede toplanmış ve insanın sınırları üzerine sohbet ediyordur. Konu, askeri boydan açılmak üzereyken, yaşlı bir adam usulca söze girer: “Peki, gerçekten de insanın boyu ne kadar olmalı? İnsan olmak için gerekli boyun bir ölçüsü var mıdır? Nedir, boyutlarımız bizi insan yapar mı?” Bu sorular, sıradan bir ölçü birimi olarak bilinen ‘asker boyu’nu düşündürürken, derin ontolojik, epistemolojik ve etik soruları da beraberinde getirir. Asker boyu, bir toplumun fiziksel ölçülerine göre belirlediği bir sınır olsa da, insan olmanın…
Yorum BırakKısa Hikaye Köşesi Yazılar
Ali Rıza Nedir? Pedagojik Bir Bakış Hepimizin hayatında bir öğretmen, bir akıl hocası veya bir yol gösterici olmuştur. Bazılarımız için bu figürler, okul sıralarında tanıdığımız öğretmenlerken, bazılarımız içinse ailemizin içinden çıkan kişilerdir. Peki, “Ali Rıza nedir?” diye sorduğumuzda, belki de aklımıza gelen ilk şey, bir kişinin öğrenme yolculuğundaki dönüşümüdür. Öğrenme, bir insanın hayatındaki en güçlü dönüştürücü güçlerden biridir ve pedagojik açıdan bakıldığında, bu dönüşüm sadece bilgi edinmekle sınırlı değildir; aynı zamanda düşünme biçimlerini, tutumları ve toplumsal değerleri değiştirebilir. Bu yazıda, Ali Rıza’nın ne anlama geldiğini pedagojik bir mercekten inceleyecek; öğrenme teorilerinin, öğretim yöntemlerinin, teknolojinin eğitim üzerindeki etkisinin ve pedagojinin toplumsal…
Yorum Bırak20 Liranın Üzerinde Kimin Resmi Var? Antropolojik Bir Bakış Bir sabah kahvemi içerken cebimdeki 20 lira, üzerinde bir kişinin yüzüyle göz göze gelmemi sağladı. Zihnimde hemen bir soru belirdi: “Neden bu kişi burada, bir para biriminin simgesi olarak yer alıyor?” Ekonomik bir değer taşıyan birimlerin sembolizmi, kültürümüzün ve kimliğimizin ne kadar derin bir yansımasıdır. Peki, kültürler arasında bu tür sembollerin ne tür anlamları vardır? Farklı toplumlar, kimliklerini nasıl inşa ederler ve kimler onları temsil eder? Gelin, “20 liranın üzerinde kimin resmi var?” sorusunu antropolojik bir bakış açısıyla keşfe çıkalım. Her kültür, kendi tarihinden, değerlerinden ve inanç sistemlerinden beslenen sembollerle şekillenir.…
Yorum BırakYazın Türü Nedir? Bilimsel Bir Bakışla Keşfetmek Yazın türleri hakkında düşündüğümüzde, aklımıza genellikle romanlar, şiirler, oyunlar gelir. Ama bu türler neden bu şekilde sınıflandırılır? Yazın türlerinin temelleri, binlerce yıl öncesine dayanan bir geleneğe dayanır. Peki, yazın türünü bilimsel bir lensle nasıl anlayabiliriz? Yazının dünyasına derinlemesine bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Yazın türü, insanların düşüncelerini, duygularını, fikirlerini ve kültürel miraslarını ifade etme biçimlerini belirleyen bir yapıdır. Bu türler, dilin ve kültürün evrimiyle birlikte şekillenmiş ve toplumların iletişim biçimlerini yansıtmak için kullanılmıştır. Yazının, bir iletişim aracı olmasının ötesinde, bir sanat formu olarak nasıl tanımlandığı ve sınıflandırıldığı ise, oldukça derin bir bilimsel sorudur.…
Yorum BırakRüyada Demir Para Görüp Toplamak Ne Anlama Gelir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme “Güç, sadece somut bir zenginlik birikimi değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin şekillendirilmesinin temel aracıdır.” Rüyalar, bireysel bilinçaltının, toplumsal ve kültürel yapılarla nasıl kesiştiğini yansıtan karmaşık bir anlatıdır. Siyaset bilimi de benzer şekilde, güç ilişkilerinin, toplumların nasıl şekillendiğini ve iktidarın nasıl yeniden üretildiğini anlamaya çalışan bir disiplindir. Rüyada demir para görmek ve toplamak, aslında yalnızca bireysel bir imge değil, toplumsal düzen, iktidar, ideoloji ve vatandaşlık gibi kavramlarla derinlemesine bağlantılıdır. Bu yazıda, rüyanın anlamını, toplumsal yapılar ve güç ilişkileri üzerinden ele alacak ve erkek ile kadınların bu duruma nasıl…
Yorum BırakGiriş – Toplumsal Düzen ve Güç İlişkilerinin Kökenlerine Dönüş Orta Çağ felsefesinin en temel tartışmalarından biri, “tümeller” sorunudur. Bu tartışma, sadece felsefi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ideolojik düzeyde derin izler bırakmıştır. Orta Çağ’da, tümeller konusu, yalnızca birey ve toplum arasındaki ilişkiyi sorgulamakla kalmamış, aynı zamanda bu ilişkiyi belirleyen güç dinamiklerinin anlaşılmasına yönelik önemli ipuçları sunmuştur. Güç ilişkileri, iktidar yapıları ve toplumsal düzenin biçimlenmesi, bu tartışmalarda karşımıza çıkan merkezi temalardır. Bu yazı, tümeller tartışmasının yalnızca felsefi bir mesele olmanın ötesinde, toplumsal yapıyı ve siyasal iktidarı şekillendiren derin bir kavram olduğunu savunacaktır. Bu tartışmanın iktidar, kurumlar, ideolojiler, yurttaşlık ve demokrasi…
Yorum BırakAşağıda “Müdür yardımcısı kaç saat ek ders alır 2024?” sorusunu — bir “insan davranışlarının ardındaki bilişsel ve duygusal süreçleri merak eden biri” bakış açısıyla — bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla ele alan özgün bir WordPress blog yazısı taslağı bulacaksınız: Kişisel Bir Giriş Bir sabah kalkıp eski dönemlerdeki meslek hayatını hatırladım — ya da belki çevremde bir arkadaş “müdür yardımcısı olmuş” diyerek anlatmıştı. O anda aklıma şu soru takıldı: “Bir müdür yardımcısı gerçekten ne kadar çalışıyor, ne kadar emek veriyor — ve bu emeğin karşılığı olarak kaç saat ek ders alıyor?” Bu basit soru, aslında hem bireysel beklentilerimizi hem de…
Yorum BırakMahvoldum Nasıl Yazılır? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Kelimeler, ruhumuzun derinliklerini ifade etmenin en güçlü araçlarıdır. İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, her kelimenin ardında, bazen bilinçli, bazen de bilinçaltı dünyamızın derinliklerinden gelen çağrışımların olduğunu fark ediyorum. İnsanlar, kendilerini anlatmak istediklerinde kullandıkları dilde bazen fazla büyük bir yük taşırlar. Kelimeler, bazen bir duygu yoğunluğunun, bazen de bir travmanın ifadesi olabilir. Örneğin, “mahvoldum” kelimesi, Türkçede sıkça duyduğumuz ama doğru yazımına dikkat edilmeyen kelimelerden biridir. TDK’ye göre doğru yazımı “mahvolduğum” veya “mahvoldum” şeklindedir. Ancak bu kelimenin doğru yazımını ele alırken, aynı zamanda bu kelimenin psikolojik etkilerini de derinlemesine irdelemek önemli. “Mahvoldum” Kelimesi…
Yorum BırakKült Roman: Geçmişin İzinden Günümüze Tarihi anlamadan bugünü doğru bir şekilde yorumlayabilmek neredeyse imkansızdır. Her dönemin kendine has anlatıları ve fikirleri vardır; fakat bu fikirlerin nasıl şekillendiğini anlamak için geçmişin topraklarına inmek gereklidir. İşte bu noktada, kült roman kavramı devreye girer: Bir romanın kült hale gelmesi, sadece içeriğiyle değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dinamiklerle de ilişkilidir. Bu yazıda, kült romanların toplumsal bağlamdaki yeri, tarihsel kökenleri ve önemli dönemeçleri üzerinde duracağız. Kült Roman Nedir? Kült roman, genellikle ilk yayınlandığı dönemde çok büyük bir popülariteye ulaşmasa da zamanla bir takipçi kitlesi oluşturmuş, toplumun çeşitli kesimlerinde derin izler bırakmış eserlerdir. Türk Dil…
Yorum BırakYaprak Özelliği Nedir? Bir Kış Günü Hikayesi Bugün biraz farklı bir şey yazmak istiyorum. Bu yazıyı yazarken, bir yandan da kafamda sürekli, “Yaprak özelliği nedir?” sorusu dönüp duruyor. Aslında bu, dışarıdaki soğuk hava ve yere düşen yapraklar kadar basit bir şey değil. Ama ben de bazen kendimi, her bir yaprağın rüzgarla savrulmasından daha karmaşık hissediyorum. Hani bazen hayat bir yaprak gibi olur ya; savrulur, gider. Benim yaşadığım da tam olarak böyle bir şeydi. Şimdi, biraz da o günün ruh halinden bahsedeyim. Bir Kış Günü, Bir Yaprak Kayseri’deki o kış günü, sabahın ilk ışıklarıyla dışarı baktım. Ağaçlardan bir yaprak, sararmış, titrek…
Yorum Bırak