Güvensiz Kaçıngan Bağlanma: Bir Felsefi İnceleme İnsanın dünyaya gelmesiyle birlikte başladığı ilk ilişkileri, hayat boyu sürecek olan bir serüvenin ilk adımlarıdır. Bu ilişkiler, bir anlamda bireyin kendisini nasıl algılayacağı ve diğer insanlarla nasıl bir bağ kuracağı konusunda belirleyici olur. Fakat her insan bu bağları kurarken kendisini güvenli ya da güvensiz hissedebilir. Güvensiz kaçıngan bağlanma, bu güven eksikliği içinde şekillenen bir davranış biçimi olarak karşımıza çıkar. İnsan, belki de en temel içsel sorusuna dönerek, “Beni sevecekler mi?” sorusunu yaşam boyu yanıtlamak zorundadır. Peki, bu kaygı bir insanı nasıl şekillendirir, bu kaygı bir düşünür için ne anlama gelir? Bu yazıda, güvensiz kaçıngan…
Yorum BırakKısa Hikaye Köşesi Yazılar
En Kaliteli Kiraz Nerede? Tarihsel Bir Perspektiften İnceleme Geçmiş, yalnızca eski olayların ve kişilerin izleri değildir; aynı zamanda bugünü anlamamıza yardımcı olan bir harita gibidir. Bugün sahip olduğumuz değerler, ürünler ve tatlar, tarihsel süreçlerin birikimiyle şekillenmiştir. Kiraz gibi basit ama lezzetli bir meyve, bu uzun yolculuğun bir parçası olarak bizim karşımıza çıkar. Peki, “en kaliteli kiraz nerede?” sorusunun cevabı sadece bir tarımsal bilgiden mi ibaret, yoksa bu soruya tarihsel bir bağlamda bakarak başka anlamlar mı çıkarmalıyız? Bu yazı, kirazın tarihsel yolculuğunu, kültürel dönüşümlerini ve toplumsal etkilerini ele alacak. Antik Dönem: Kirazın İlk İzleri Kiraz, tarih sahnesine ilk kez antik çağlarda…
Yorum BırakSarı Gelin Ermeni Türküsü Mü? Bir Müzik ve Kimlik Hikayesi Çocukluktan Günümüze: Sarı Gelin’in Bende Uyandırdığı Duygular Ankara’nın kalabalık sokaklarında yürürken, bazen kulağımda çalan bir şarkı geçmişin izlerini taşıyor. “Sarı Gelin” diye duyduğumda, ne yazık ki sadece bir şarkı olmaktan çok daha fazlasını hatırlıyorum. Çocukken, anneannemle büyük bir yaz akşamı, mutfakta otururken onun müzikle ilgili anlatıları aklıma gelir. İşte o zamanlar, Sarı Gelin’in sadece bir Türkü olmadığını, kimlikler arasında nasıl köprüler kurduğunu keşfetmeye başlamıştım. Peki, Sarı Gelin Ermeni türküsü mü? Bu soruyu günümüzden geriye doğru birkaç adım atarak çözmeye çalışalım. Birçok kişi, Sarı Gelin’i dinlerken sadece bir halk şarkısı gibi…
Yorum BırakBireylerin Temel İhtiyaçları Nelerdir? Bir Sosyolojik Bakış Hepimiz bir şekilde yaşamak, var olmak ve anlamlı bir hayat sürmek için belirli ihtiyaçlara sahibiz. Peki, bu ihtiyaçlar nelerdir? Sadece fiziksel gereksinimler mi yoksa toplumsal bir varlık olarak, kültürel, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarımız da önemlidir? Birey olarak, bazen kendi temel ihtiyaçlarımızı anlamakta zorlanabiliriz çünkü çevremiz, içinde yaşadığımız toplum ve kültür sürekli olarak bu ihtiyaçları şekillendiriyor. Toplumsal yapılar, bireylerin neye ihtiyaç duyduklarını, neyi arzuladıklarını, neyi hak ettiklerini bize anlatıyor. İçinde bulunduğumuz sosyal dünyayı daha derinden anlamak için, bireylerin temel ihtiyaçlarını, yalnızca biyolojik ya da psikolojik değil, sosyolojik bir bakış açısıyla da incelememiz gerek. Bu…
Yorum BırakAsker Boyu En Fazla Kaç Olmalı? – Etik, Epistemoloji ve Ontolojinin Işığında Bir İnceleme Giriş: İnsan Olmanın Sınırları Bir gün, bir grup filozof bir kafede toplanmış ve insanın sınırları üzerine sohbet ediyordur. Konu, askeri boydan açılmak üzereyken, yaşlı bir adam usulca söze girer: “Peki, gerçekten de insanın boyu ne kadar olmalı? İnsan olmak için gerekli boyun bir ölçüsü var mıdır? Nedir, boyutlarımız bizi insan yapar mı?” Bu sorular, sıradan bir ölçü birimi olarak bilinen ‘asker boyu’nu düşündürürken, derin ontolojik, epistemolojik ve etik soruları da beraberinde getirir. Asker boyu, bir toplumun fiziksel ölçülerine göre belirlediği bir sınır olsa da, insan olmanın…
Yorum BırakAli Rıza Nedir? Pedagojik Bir Bakış Hepimizin hayatında bir öğretmen, bir akıl hocası veya bir yol gösterici olmuştur. Bazılarımız için bu figürler, okul sıralarında tanıdığımız öğretmenlerken, bazılarımız içinse ailemizin içinden çıkan kişilerdir. Peki, “Ali Rıza nedir?” diye sorduğumuzda, belki de aklımıza gelen ilk şey, bir kişinin öğrenme yolculuğundaki dönüşümüdür. Öğrenme, bir insanın hayatındaki en güçlü dönüştürücü güçlerden biridir ve pedagojik açıdan bakıldığında, bu dönüşüm sadece bilgi edinmekle sınırlı değildir; aynı zamanda düşünme biçimlerini, tutumları ve toplumsal değerleri değiştirebilir. Bu yazıda, Ali Rıza’nın ne anlama geldiğini pedagojik bir mercekten inceleyecek; öğrenme teorilerinin, öğretim yöntemlerinin, teknolojinin eğitim üzerindeki etkisinin ve pedagojinin toplumsal…
Yorum Bırak20 Liranın Üzerinde Kimin Resmi Var? Antropolojik Bir Bakış Bir sabah kahvemi içerken cebimdeki 20 lira, üzerinde bir kişinin yüzüyle göz göze gelmemi sağladı. Zihnimde hemen bir soru belirdi: “Neden bu kişi burada, bir para biriminin simgesi olarak yer alıyor?” Ekonomik bir değer taşıyan birimlerin sembolizmi, kültürümüzün ve kimliğimizin ne kadar derin bir yansımasıdır. Peki, kültürler arasında bu tür sembollerin ne tür anlamları vardır? Farklı toplumlar, kimliklerini nasıl inşa ederler ve kimler onları temsil eder? Gelin, “20 liranın üzerinde kimin resmi var?” sorusunu antropolojik bir bakış açısıyla keşfe çıkalım. Her kültür, kendi tarihinden, değerlerinden ve inanç sistemlerinden beslenen sembollerle şekillenir.…
Yorum BırakYazın Türü Nedir? Bilimsel Bir Bakışla Keşfetmek Yazın türleri hakkında düşündüğümüzde, aklımıza genellikle romanlar, şiirler, oyunlar gelir. Ama bu türler neden bu şekilde sınıflandırılır? Yazın türlerinin temelleri, binlerce yıl öncesine dayanan bir geleneğe dayanır. Peki, yazın türünü bilimsel bir lensle nasıl anlayabiliriz? Yazının dünyasına derinlemesine bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Yazın türü, insanların düşüncelerini, duygularını, fikirlerini ve kültürel miraslarını ifade etme biçimlerini belirleyen bir yapıdır. Bu türler, dilin ve kültürün evrimiyle birlikte şekillenmiş ve toplumların iletişim biçimlerini yansıtmak için kullanılmıştır. Yazının, bir iletişim aracı olmasının ötesinde, bir sanat formu olarak nasıl tanımlandığı ve sınıflandırıldığı ise, oldukça derin bir bilimsel sorudur.…
Yorum BırakRüyada Demir Para Görüp Toplamak Ne Anlama Gelir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme “Güç, sadece somut bir zenginlik birikimi değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin şekillendirilmesinin temel aracıdır.” Rüyalar, bireysel bilinçaltının, toplumsal ve kültürel yapılarla nasıl kesiştiğini yansıtan karmaşık bir anlatıdır. Siyaset bilimi de benzer şekilde, güç ilişkilerinin, toplumların nasıl şekillendiğini ve iktidarın nasıl yeniden üretildiğini anlamaya çalışan bir disiplindir. Rüyada demir para görmek ve toplamak, aslında yalnızca bireysel bir imge değil, toplumsal düzen, iktidar, ideoloji ve vatandaşlık gibi kavramlarla derinlemesine bağlantılıdır. Bu yazıda, rüyanın anlamını, toplumsal yapılar ve güç ilişkileri üzerinden ele alacak ve erkek ile kadınların bu duruma nasıl…
Yorum BırakGiriş – Toplumsal Düzen ve Güç İlişkilerinin Kökenlerine Dönüş Orta Çağ felsefesinin en temel tartışmalarından biri, “tümeller” sorunudur. Bu tartışma, sadece felsefi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ideolojik düzeyde derin izler bırakmıştır. Orta Çağ’da, tümeller konusu, yalnızca birey ve toplum arasındaki ilişkiyi sorgulamakla kalmamış, aynı zamanda bu ilişkiyi belirleyen güç dinamiklerinin anlaşılmasına yönelik önemli ipuçları sunmuştur. Güç ilişkileri, iktidar yapıları ve toplumsal düzenin biçimlenmesi, bu tartışmalarda karşımıza çıkan merkezi temalardır. Bu yazı, tümeller tartışmasının yalnızca felsefi bir mesele olmanın ötesinde, toplumsal yapıyı ve siyasal iktidarı şekillendiren derin bir kavram olduğunu savunacaktır. Bu tartışmanın iktidar, kurumlar, ideolojiler, yurttaşlık ve demokrasi…
Yorum Bırak